KARADENiZFiRTiNASi
  G HARFi
 
  • gagna vi., gnapa atn.1. sezgi. mcveşi üoçepes dido gagna uğuûes: eski insanların güçlü sezgileri vardı. 2. Anlayış,izan. çkar gagna var giğun: hiç anlayışın yok.
  • gale 1. dış, dışarı, dışarda. gale gamaxûi. dışarı çık. galeni mutxa. dışarıya ait olan şey. 2. Tuvalet. 3ad. Çeçme, çenefi.
  • galendo dışardan. galendo moxûes: dışardan geldiler. galendo voer. Dışarıya bakıyorum.
  • galendoni, galeni 1. dışardaki, harici, yabancı. galendonepe komoği. dışarıdakileri getir.
  • galeni osuri el kızı. Nusa galeni osuri on, mo k3aduüo si: gelin el kızıdır, sana niye hizmet etsin.
  • galeni süiri el oğlu. Sica ti galeni süiri on/ ren: damat da el oğludur.
  • Galenişi, galeni cin, peri gibi doğa üstü varlıklar.
  • galeni, galendoni dışardaki, harici, yabancı. galeni üoçi: yabancı adam.
  • galenüale dış taraf, dışarısı. galen üale iyondrams: dışarda bekliyor. galen üale eLaâun. dışarda duruyor, dışarda konulmuş.
  • gamabecğeleri kötü, ürkünç ve boğuk bir ses tonuyla uluyarak, bağırarak.
  • gamabecğelu kötü, ürkünç ve boğuk bir ses tonuyla ulumak, bağırmak. möapuk gamibecğelams: çakal boğuk ve ürkünç bir sesle uluyor.
  • Gamaburinu vi. 3ad. oboynu, emğuru.
  • gamabuzgeri atn. uyuşuk, uyuşmuş. gamabuzgeri üuçxe. uyuşmuş ayak.
  • gamabuzgu atn. uyuşmak, uyuşukluk duymak. üuçxe gamamobuzgu. ayağım uyuştu.
  • gamacineri sırt üstü yatmış.
  • gamacinu sırt üstü yatmak. laöi sûeri gamancas: köpek gibi sırt üstü uzanmış yatıyor.
  • gamacoxineri ark. yüksek sesle çağırarak (birinin ismini).
  • gamacoxu ark. birinin ismini yüksek sesle çağırmak. nandidi çkimik gamamicoxamûu: büyükannem beni yüksek sesle çağırırdı.
  • gamacoxu ark. Yüksek sesle birini çağırmak.
  • gamaçameri satılmış. gamaçameri nçayi: satılmış çay.
  • gamaçamoni 1. satılık. gamaçamoni xoci: satılık öküz. 2. Satılması gereken. Ham gamaçamoni ren: bu öküzün satılması gerekiyor (bu öküz satılmalı). 3. Satabilecek/satılabilecek durumda. Ma oxori gamaçamoni var vore. Ar oxori xvala miğun: ben evi satabilecek durumda değilim. Çünkü sadece bir evim var.
  • gamaçamu 1. satmak. puci kogamaçu: ineği sattı. 2. satılmak. Noğas iritevuli gamiçen: çarşıda herşey satılıyor. nçayi var gamiçen: çay satılmıyor. noğas kapça gamiçen: çarşıda hamsi satılıyor.
  • gamaçxalu 1. (Derinliği olan bir kabın) içini yıkamak. ôici gamiçxu: ağzının içini yıkadı. uci gamiçxu: kulağının içini yıkadı. 2. ishal olmak. Gamaviçxi, ğomalimci galepes koxovasvi: ishal oldum, dün gece dışarılarda süründüm.
  • gamaçxeri 1. içi yıkanmış, içi çalkalanmış. gamaçxeri boûriüa: içi yıkanmış şişe. 2. ishal olmuş vaziyette. Muüu ndğan gamaçxeri na on şeni soti var alen: kaç gündür ishal olmuş bir vaziyette olduğundan hiçbir yere gidemiyor.
  • gamaçxireri vi. çığlık atarak, çığlık çığlığa. üuüutik oxorişe gamaçxireri kogamuüapu. �üuüuûi� çığlık çığlığa evden dışarı fırladı.
  • gamaçxiru vi. bütün şiddeti ile çığlık atmak. üaûa lumcis eze bulaşi gamaçxiru bognamûi. her akşam eze bula�nın çığlık atışlarını duyardım.
  • gamaçinu ark. 1.tanımaya çalışmak, kim olduğunu çıkarmaya çalışmak. berek musafirepe moxtuis ar üai kogamiçinu: çocuk misafirler gelince onların kim olduğunu anlamaya çalıştı, tanımaya çalıştı. 2.satabilmek. üvali var gamamaçinu: Peyniri satamadım.
  • gamaçodinu sonuna kadar boşaltmak, tamamen boşaltmak. üalati aşvacis gamaçodinu: sepeti bir nefeste boşalttı.
  • gamaçodu sonuna kadar boşalmak, tamamen boşalmak. üalati oşüuri gamaçodu. bir sepet elma tamamen boşaldı, içinde bir şey kalmadı.
  • gamaçoru atn. çabucak bitirmek, bir an önce bitirmek, bitirivermek. ham livadişi nçayi yeine gamapçoratere: bu tarlanın çayını hemencecik bitireceğiz.
  • gamaçvalu 1. atn. uzağa fırlatmak, uzağa atmak, dışarı fırlatmak, atmak. axiri do gale puşüundi kogamuçu: ahırdan dışarı hayvan dışkısını fırlattı. 2. vi. gütmek. puci livadişa kogamuçu: ineği tarlaya doğru güttü, çıkardı.
  • gamaöapxu, gamakotu, gamapeleüu atn., gamaûüva3u, gamaöüidu ark., mec. tokat atmak, tokatlamak. a jur kogamaöapxu do naşüu: bir iki tokat atıp bıraktı.
  • gamaöirdu atn.,gamaöüidu vi. 1.yırtıp delmek, yırtıp geçmek. orubak zenepe gamaöirdu. dere düzlükleri yırtıp geçti. eüvağu do porça gamaöirdu. takılıp gömleğini yırttı.2.dibini yırtmak,alt tarafını yırtmak,dibini koparmak.üalatis mundi gamuöüidu. Sepetin dibini kopardı.
  • gamaöüideri ark., gamaöirderi atn. dibi yırtık, yırtılmış, dibi delikli. mundi gamaöüideri ponûuli. kıçı yırtık pantolon.
  • gamadaweri, gamağureri, gamaileri, domxaneri, gamapatxeri kapanmış, sönmüş, viran. gamadaweri oxori. kapanmış ev, viran kalmış ev.
  • gamadawu, gamağuru, gamailu, domxanu, gamapatxu viran olmak. a oxori gamidawu: bir ev viran kaldı. a oxori gamadawes: bir evi viraneleştirdiler.
  • gamadvalu atn. 1.yere bırakmak, yere koymak, yere sermek. üoçi dowamu do noğa oşüendas kogamadu. adamı vurup çarşı ortasında uzattı, çarşı ortasına serdi. 2. yere serilmek. puci gza oşüendas kogamidu. inek yolun ortasında kendiliğinden  yere serildi.
  • gamadveri atn. yere uzatılmış, yere serilmiş. üoçi noğa oşüendaş gamadveri naşüves: adamı çarşının ortasından yere serilmiş olarak bıraktılar.
  • gamafûilu dışa doğru çekerek yolmak. üinçis üudeli gamufûilu: kuşun kuyruğunu yoldu. üinçis msva gamufûilu: kuşun kanadını çekip yoldu. gufûilu: etrafını yoldu. elufûilu: bir tarafını yoldu.
  • gamagnu durumdan sonuç çıkarmak, anlamak. giwvipe gamagnii? söylediklerimi anladın mı? hiüupe diyu, iyupe ti koâiru do xolo muti var gamagnu. o kadar şey oldu, olanları da gördü ama yine bir şey anlamadı
  • gamagubu atn. gamacibu atn. alelacele pişirmek, pişiri vermek, içi dışı pişmek. aşvacis kogamagubu. bir nefeste pişirdi.
  • gamağalu atn. gözükmek (ufuktan, uzaktan). mjora gamağalu: güneş ufukta gözüktü.
  • gamağmalu 1. dışarı çıkarmak (cansızlar için). öuüani axirişe kogamiğu. kazanı ahırdan çıkardı. 2. mec. adını kötüye çıkarmak. oxorcas yoxo kogamuğu. kadının adını kötüye çıkardı. 3. Fotoğrafını(resmini) çekmek. a resimi kogamamiği. benim bir resmimi çek. 4. hıncını çıkarmak, intikamını almak. himuşi xuçe artişe kogamaviği. ona olan kızgınlığımı diğerinden çıkardım.
  • gamağureri herkesin ölmüş olduğu, yaşayan hiç kimsenin bulunmadığı, viran yer. gamağureri oxori. viran ev.
  • gamağurinu tümünü ya da tamamını öldürmek, viran bırakmak. oxori gamağurinu: evi viran bıraktı.
  • gamağuru ölümler neticesinde tamamen tükenmek, viran kalmak. mawupxe obğe gamağuru: eşek arısı yuvası tümden öldü, yuvada canlı yok, viran kaldı.
  • gamaxaôareri atn. 1. Sayıklayarak,sayıklaya sayıklaya. gamaxaôareri gamaxaôareri ikteûu: Sayıklaya sayıklaya dolaşıyordu. 2. sayıklamış.
  • gamaxaôaru atn. 1. Kapalı iç mekandan dışarıya doğru konuşmak. 2. sayıklamak. nciris gamixaôas: uykuda sayıklıyor.
  • Gamardu vi. İyice büyümek, büyüyüp serpilmek. Öuûa bozo çkimi ham orapes kogamirdu: küçük kızım bu aralar iyice büyüdü, büyüyüp serpidi.
  • gamaxawu, gamağawu 1. dışa doğru kazımak. 2. Vücudun herhangi bir yerinde bulunan iltihabı dışarı akıtmak; vücut üzerindeki iltihabı boşaltmak, kazımak. 3. Vücut üzerindeki iltihabın kendiliğinden boşalması, kazınması fiili.
  • gamaxedu mec. keyifle oturmak, rahat bir ortamda keyif ve zevkle oturmak. üonaği sûeri oxoris gamaxes: konak gibi evde keyifle oturuyor.
  • gamaxlanüu ark. dışa çıkmak,şişkinleşmek,göbeklenmek (göbek vb. için). korba gamamaxlanüu: göbeğim dışarı çıktı.
  • gamaxonwu dışa doğru kazımak. ğuni gamaxonwu: kovanı kazıdı.
  • Amayona, amamtume atn. yatay bir düzlemde dıştan içe doğru uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan arazi/ tarla/ yer.
  • amamtume atn., amamtumani, amamti vi. yatay bir düzlemde dıştan içe doğru uzayan yer.
  • celayona atn., gelaona ark. Az meyilli arazide aşağıya doğru uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan arazi/ yer.
  • Celamtume atn., gelamtumani, gelamti ark. aşağıya doğru eğik bir düzlem boyunca yayılan bölge.
  • gelaona ark. celayona.
  • ceyona atn., geona ark. Dik eğimli bir arazide yukarıdan aşağıya doğru uzayan ve ve aynı coğrafi yapıya sahip olan bölge.
  • geona ark. 3ad. Ceyona.
  • Ewoyona alttan üste doğru, diklemesine uzayan ve ve aynı coğrafi yapıya sahip olan arazi/ alan.
  • Elayona hafif meyilli bir arazide aşağıdan yukarıya doğru uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan yer.
  • elamti ark., Elamtume atn. aşağıdan yukarıya doğru yayılan dik eğimli bölge/yer.
  • üayona aşağıdan yukarıya doğru uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan alan.
  • üamtume atn., eşamti, eşamtumani ark. aşağıdan yukarıya doğru uzayan dik eğimli bölge.
  • Gamayona atn. Dışa/uzağa doğru uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan alan. ona gamayona: Dışa/uzağa doğru uzayan tarla.
  • gamamtume atn., gamamtumani ark. Dışa doğru açılan bölge/ alan.
  • Üowoyona bir yamacın altında kalan ve yamaç boyunca uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan alan/ tarla/ yer.
  • Meşüayona atn. yatay-derinliği olan, iç bölgeye doğru uzayan ve aynı coğrafi yapıya sahip olan arazi/ yer.
  • Meşüamtume atn. Yatay derinliği olan ve içeriye doğru açılan bölge.
  • Molayona atn. Ötede başlayıp beri tarafa doğru uzayıp genişleyen ve aynı coğrafi yapıya sahip olan arazi/ yer.
  • molamtume atn. Ötede başlayıp beri tarafa doğru uzayan bölge/ yer.
  • golayona atn. öteye doğru uzayıp genişleyen ve aynı coğrafi yapıya sahip olan arazi/ yer. golayonape ôaôu süanis uyindrapun. bundan öte olan yerleri deden satın almış.
  • golamtume atn., golamtumani ark. öteye doğru uzayan bölge.
  • gamaxtimu xp., gamolva atn. 1. çıkmak. xapisişe kogamaxûu: hapisten çıktı. 2. atn. ayrılmak, terketmek. üoçimuşişe kogamaxûu: kocasından ayrıldı, kocasını terketti. berepe şüimi şeni kianaşe kogamafûaûi. çocuklarım için dünyadan çıkardım.
  • gamaxuûoleri kemirilerek içi oyulmuş, oyuk. gamaxuûoleri nca. oyulmuş ya da oyuğu olan ağaç.
  • gamaxuûolu kemirerek içini oymak, dışa doğru delmek. mtugik ğurni gamaxuûolu: fare kovanı kemirerek deldi.
  • gamaxvalu 1. dışarı dökmek. xoşüa gumûu do mawupxe obğe gamaxu: sırığı sokup eşek arılarını dışarı döktü. 2. dışarı dökülmek. mjora ndğas ğunişe buûüucepe gamixves: güneşli günde kovandan arılar dışarı döküldü. 3.delik açmak,delmek. Omxapulete aüoşka gamaxumûu: Matkapla pencerenin çerçevesini deliyordu.
  • gamaxvalu aksırmak. a kogamixvalu do kodonövalu: bir kez aksırarak tükürdü.
  • gamaxvaûeri kemirilerek delinmiş. gamaxvaûeri ğuni: kemirilerek delinmiş kovan.
  • gamaxvaûu kemirip delmek. mludik ğuni gamaxvaûu: sincap kovanı kemirip deldi.
  • gamaxveri dışarı dökülmüş. obğeşe gamaxveri ôuûuci. yuvasından dışarı dökülmüş arı.
  • gamaileri, gamaôileri, gamaüileri tamamı vurulmuş, tümü öldürülmüş, geriye canlı bırakılmamış. gamaileri oxori. tüm ailenin öldürülmüş olduğu ev.
  • gamailu, gamaüilu, gamaôilu vurarak kökünü kazımak, vurarak tamamen yok etmek. mtutik a ğuni gamailu: ayı bir arı kovanını yok etti, tüm arıları öldürdü.
  • gamajguru yakıp delmek, yakarak delmek. menöveşete oncire gamajguru: sigara izmariti ile yatağı yakıp deldi. 2. yanıp delinmek. oncire gamijguru: yatak yanarak delindi.
  • gamajvalu 1. dışarı uçmak. üvinçi oxorişe gamaju. kuş evden dışarı uçtu. 2. dışarı uçurmak. üinçi odaşe gamajulinu: kuşu odadan dışarı uçurdu. 3. ark. soluklaşmak.
  • gamajvaûu 1. dışaya doğru savurmak. 2. başını alıp gitmek, koyverip gitmek, boş verip gitmek. berepe noğa tere kogamijvaûes: çocuklar kendilerini çarşıya doğru koyverdiler.
  • gamakaçu ark., gamaüaçu atn. dışa doğru tutmak, dışarı tutmak. ûufeği eünaşe gamaüaçu do ğecis koduüanu. tüfeği kapıdan dışa doğru tutup domuza ateş etti.
  • gamakçaneri ark., gamakçanderi atn. beyazlamış, soluk, solgun. gamakçaneri mandili doloüoruûu: solmuş bir başörtüsü bağlamıştı.
  • gamakçanu ark. gamakçandu atn. solmak, beyazlamak. yaluği gamikçanu. mendilim soldu, beyazladı.
  • gamakorinu içini soğutmak. oxori gamakorinu: evin içini soğuttu.
  • gamakoru 1. kapalı mekandaki sıcaklığın dışarı çıkması, kapalı ortamın soğuması. oxori eüna gonwes do gamakoru. evin kapısını açtılar da ısı dışarı çıktı. 2. sinirli birinin gevşemesi,kızgınlığının geçmesi.
  • gamakotu atn.,gamakoûu vi.1. dışa doğru katlamak, tersine katlamak,ters yüz edip katlamak. wendeöi gamapkoti. çorabı dışa doğru katladım, içini dışına çevirdim, 2. mec. tokatlamak. a kogamavokoti. bir tokat patlattım.
  • gamakukudu atn. 1. vücudun herhangi bir yerinde kabarcık oluşması, kabarcıkların dışa vurması. dudis pupulepe gamikukudu: başından çıbanlar dışa vurdu, dışarı çıktı, başından çıbanlar çıktı. 2. tomurcuklanmak, dallardan tomurcuklar çıkmak. nçaepe gamikukudes: çaylar tomurcuklandı.
  • gamaüaôinu dışarı fırlamak, koşarak dışarı çıkmak. müyapu obğe muşişe gamuüaôu. çakal yuvasından koşarak dışarı çıktı. doüanaşe üaçaperi oxorişe gamuüaôu. silah elde evden dışarı fırladı.
  • gamaüateri 1. ayrılmış, ayrı. a oxorişe gamaüateri orûes: bir evden ayrılmışlardı, �bir evden ayrılma� idiler. oroperişe gamaüateri üoçi: sevdalısından ayrılmış adam. dobadona muşişe gamaüateri süudun. yurdumdan ayrı yaşıyor. 2. boşanmış, ayrılmış. üoçişe gamaüateri oxorca. kocasından ayrılmış (boşanmış)kadın.
  • gamaüatu 1. ayırmak. nana do bere gamaüates: ana ile çocuğu ayırdılar. ma ti lu gamamiüatit. bana da lahana ayırın.2.pay etmek. cumalepek leûape gamaviüatit. kardeşler toprakları pay ettik(ayırdık). 3. ayrılmak. biöi do bozo gamiüates: erkek ile kız ayrıldılar. cumalape gamaviüatit. kardeşler ayrıldık. 4. boşanmak, ayrılmak. çili do komoci gamiüates: karı ile koca ayrıldılar. üoçi şüimi şüala gamaviüatit. kocam ile ayrıldık.
  • gamaüature atn. 1. Ayrılınan yer, ayrım yeri, ayrım noktası, ayrımın başladığı yer. gza gamaüature: yol ayrımı. 2. ayrım, ayrılık. gamaüature şüuni: bizim ayrılığımız. 3. Ayrılma zamanı, ayrılma anı, ayrılınan zaman. Nana şüala gamaüatures tolepe mapşu: annemle ayrılma anıda gözlerim doldu.
  • gamaüau ark. iyice iyileşmek, hastalığın tüm belirtilerini üzerinden atmak, tam olarak sağlığına kavuşmak. gamabiüai. iyice iyileştim.
  • gamaüiyinu, gamaüriinu içerden dışarıya bağırmak. müyapuk obğe muşişe gamaüiyams: çakal yuvasından dışarı bağırıyor. doloxendo tigale gamaüiyams: içerden dışarıya bağırıyor.
  • gamaüu3xeri atn., gamaüun3xeri ark. 1.derin uykudan uyanmış. Oxorişa moptisis bere gamaüu3xeri bâiri. Eve geldiğimde çocuğu uyanmış buldum. 2.derin uykudan uyandırılmış.
  • gamaüu3xinu atn., gamaüun3xinu ark. herhangi bir iç etki tarafından uykudan uyandırılmak (kabus vs.).ezmoces ti memoüvatamûesşa gamaôüun3xi. düşümde başımı keserlerken uyandım.
  • gamaüu3xu atn., gamaüun3xu ark. herhangi bir iç etkiden dolayı uykudan uyanmak.
  • gamaüvateri kesilip delinmiş.
  • gamaüvatu kesip delmek, keserek delmek. mjorak gamaüvatu: güneş havayı delip geçti, kesip geçti.
  • gamalagu ark. pislikleri dışarı atarak temizlemek, kullanılır duruma getirmek. axiri kogamalages: ahırdaki pislikleri dışarı atıp temizlediler.
  • gamalam3keri ark., gamamwvaleri atn. sivriltilmiş.
  • gamalam3ku, gamamulu ark., gamamwulu, gamamwvalu atn. ucunu sivriltmek. üalemi kogamalam3ku. kalemin ucunu sivriltti.
  • gamalanderi atn. yankılı. gamalanderi nena uğun: yankılı sesi var.
  • gamaleri yerinden çıkmış. üuçxeşe gamaleri çabla. ayaktan çıkmış çarık.
  • Gamalosku vi., gamalosüu atn. iyice yalamak, hiçbir şey kalmamacasına yalamak. pucik öuüi gamalosku. inek kazanın içini iyicene yaladı, herşeyi bitirene kadar yaladı.
  • gamalosüeri, gamaloskeri yalanarak bitirilmiş.
  • gamalveri atn. 1. çıkmış, ayrılmış. gale gamalveri bere: dışarı çıkmış (olan)çocuk. 2. mec. ayrılmış, terketmiş. gamalveri oxorca. kocasından ayrılmış kadın.
  • gamambareri kabarcık, şişik. üoôas gamambareri miğun: alnımda şişik var.
  • gamambaru kabarmak, şişmek, kabarcık oluşmak. üoôa gamamambaru: alnımda şişik oluştu.
  • gamamendra nispeten uzak, diğerlerine göre uzak, daha uzak,uzakça. ona gamamendra dosüudun. tarla daha uzakta kalıyor, o biraz uzak.
  • gamamğoru bütün şiddeti ile böğürmek.
  • gamamkvalu çabucak öğütmek, öğütüvermek. karmaûek ar svacis gamamkums: değirmen çabucak öğütüyör.
  • gamamüutu 1.korkuyla uyanmak. xavi ezmoce bâiri do gamamüuti. kötü bir rüya görüp uyandım.2.irkilmek,ürkünmek
  • gamamûinu dışarı kaçırmak. tigale gamamûinu: dışarıya doğru kaçırdı.
  • gamamwulu, gamamwvalu atn., gamamulu, gamalam3ku ark. 1.ucunu sivriltmek. üelemi gamamwulu: kalemin ucunu sivriltti. 2. sivrilmek. gamimwulen. sivriliyor.
  • gamancupalu ark. gamacibalu atn. bir iş yaparken o arada ikinci bir işi daha çıkarmak, aradan çıkarmak. axiri dulya ikumûuşa oxori dulya ti gamincupalu: ahır işini yaparken ev işlerini de aradan çıkardı.
  • gamançaüeri,gamarçaüeri dışa doğru tıkanmış, fırlamış. tolepe gamançaüeri memowes: gözleri fal taşı gibi açılmış bana bakıyor.
  • Gamançaüu,gamarçaüu 1. dışa doğru tıkanmak, çıkarmak. ma mâirus tolepe gamançaüu: beni görünce gözlerini fal taşı gibi açtı.
  • gamançxiüu, gamançxiüolu eşelemek. kormepek puşüundi gamançxiües: tavuklar pisliği eşelediler.
  • gamanöalu 1. dışarı uzatmak. pencereşe xe gamunöu. pencereden elini dışarı uzattı. wiwilak nena gamanöu. yılan dilini dışarı çıkardı. 2. dışarı uzanmak. tigale mo gaminöe! dışarıya doğru uzanma! 3. vermeye kıymak, esirgememek. a markvalis tina var gaminöu. bir yumurtayı vermeye bile kıyamadı, esirgedi.
  • gamanöaru 1. yazıvermek, acelece yazmak. oroperi muşis karûali gamunöaru: sevgilisine bir mektup yazıverdi. 2. meyve ve sebzelerin ilk nüvesinin oluşumu. şuüa kogaminöaru: hıyarın ilk nüvesi oluştu.
  • gamanöeri 1. dışarı uzanmış, dışarı çıkmış. nena gamanöeri: dili dışarı çıkmış. 2. dışarıya doğru uzatarak.
  • gamanöilu dışa doğru deşmek, dışa doğru yarmak. korba gamavunöili. karnını dışa doğru deştim.
  • gamanöoreri, gamaxuûoleri, gamaxveri delinmiş, delik. gamanöoreri pi3ari: delinmiş tahta.
  • gamanöoru, gamaxuûolu, gamaxvalu delmek. ti gamunöoru. kafasını deldi.
  • gamaninkteri atn., gamanktineri ark. 1. ters yüz edilmiş. gamaninkteri wendeöi. ters yüz edilmiş çorap. 2. devrilmiş. gamaninkteri keLaâin. devrilmiş bir kenarda duruyor. 3. farklılaşmış, başkalaşmış (olumsuz yönde).bozo ôolişa iduşuüale gamininkteri on/ ren: istanbula gittiğinden beri farklılaşmış bir haldedir (kötü huylar edinmiş bir haldedir).
  • gamaninktu atn., gamanktinu ark. 1. içini dışına getirmek, çevirmek. doloxemuşi tigale gamaningtu: içini dışa çevirdi. 2. devrilmek. dgutu svas gamininktu: durduğu yerde devrildi. 3. devirmek. ar montxapus gamaninktu: bir vuruşta devirdi. 4. mec. davranış ve düşünce yapısında köklü değişiklikler yaratmak, düşünce ve davranışı değiştirmek, düşünce ve davranışlarında farklılıklar yaratmak (olumsuz). osinapute berepe gamaninktu: konuşmayla çocukların fikrini değiştirdi. 5. mec. düşünce ve davranışları değişmek, farklılaşmak (olumsuz yönde). mcveşi sûeri varen, gamininktu: eskisi gibi değil, farklılaştı.
  • gamanüaleri boşaltılmış, dışarı kaldırılmış. gamanüaleri oxori. boşaltılmış ev.
  • gamanüalu boşaltmak, dışarı kaldırmak. oxori gamanüalums: evi boşaltıyor.
  • gamanüoreri kör düğüm olmuş, düğümlenmiş. gamanüoreri toüi. düğümlenmiş ip.
  • gamanüoru 1. kör düğüm yapmak, düğümlemek, düğüm atmak. toüi gamanüoru. ipi düğümledi. 2. düğümlenmek, kör düğüm olmak. toüi gaminüoru. ip düğümlendi. 3. mec. çözümsüz hale gelmek, tıkanmak, düğümlenmek. bozomotaşi okomocera dulya gaminüoru. kızın evlilik işi düğümlendi, tıkandı, çözümsüz hale geldi. 4. ters bağlamak. mandili gaminüoru. yazmayı başına ters bağladı.
  • gamantanu atn. gamatanu ark. 1. atn. şeffaf olmak, geçirgen olmak, geçirmek. şüawale gamintas: etek ışığı geçiriyor. 2. dışarıya ışık vermek. kyona gamatans. ışık dışarı yansıyor.
  • gamantxalu 1. dışa doğru atmak. 2. mec. olur olmaz konuşmak, saçmalamak. iri şüala mo gamantxam! herkesle olur olmaz konuşma, herkesle saçmalama!
  • gamanûoru dışa doğru çekilmek. iövare, daçxurişe gaminûori. yanacaksın ateşten uzaklaş.
  • gamanûra3eri ark., gamaşüulineri atn. 1.şiddetli bir biçimde heyelana maruz kalmış(olan). gamanûra3eri livadi. şiddetli bir şekilde heyelana maruz kalmış (olan) bahçe.2.tümüyle heyelana maruz kalmış (olan) bölge. Gamanûra3eri zeni.tümüyle heyelana maruz kalmış (olan) düzlük.        gamanûro3inu ark., gamaşüulinu atn. 1.Şiddetli bir şekilde heyelan olmak, kopup ayrılmak. 2.tümüyle heyelana maruz kalmasına neden olmak. Nöalak livadepe gamanûro3inu:dere bahçelerin tümüyle heyelana maruz kalmasına neden oldu.
  • gamanûro3u ark., gamaşüvalu atn. 1.ortasından ya da arasından kopup çıkmak, heyelan olmak. ona gamanûro3u: tarlanın ortasından toprak koptu. 2.tümüyle heyelana maruz kalmak (bölge vs.). zeni gamanûro3u: Düzlük tümüyle heyelana maruz kaldı.
  • gamanâğalu atn. iyice doymak, doyuma ulaşmak. var gaminâğare (mçm.): �yaşama doyamadan ölesin�.
  • gamanora asimilasyon, özümseme. devleûepeşi gamanoraşi poliûiüa öuûa xalüepe gamaninktums: devletlerin asimilasyon politikası küçük halkları yapılarını değiştiriyor.
  • gamanoru ark. 1.asimile etmek, özümsemek. henterek çku gamamores: onlar bizi asimile ettiler. 2. asimile olmak, özümsenmek. môoliz na skidunan Lazepe gaminoranen. istanbul�da yaşayan Lazlar asimile olacaklar. 3.çocuk sahibi olamamaktan ötürü neslini devam ettirememek, zürriyetsiz kalmak.
  • gamauru ark., gamayoxu atn. 1. Haykırmak (iii huu huu huuuu!). 2. Haykırış, haykırma.
  • gamapatxeri 1. dışarı silkelenmiş, dışarı dökülmüş. 2. mec. viran kalmış.
  • gamapatxu 1. dışarı silkelemek, boşaltmak, dışarı dökmek, içini tamamen boşaltmak. üalati gamapatxu: sepeti boşalttı. 2. tamamen boşalmak. 3. mec. viran kalmak. ar oxori gamipatxu: bir ev boşaldı, evde yaşayan kimse kalmadı, ev viran oldu.
  • gamapeleüu 1. tersten çarpmak. 2. mec. tokatlamak. xayaris kogamapeleüu: suratına bir tane çarptı, tokat attı.
  • gamapinu 1. dışarı çıkarmak, dışarı salmak, dışarı gütmek. axirişe puci kogamupinu: ahırdan ineği dışarı çıkardı, dışarı saldı. 2. sürü halinde dışarı çıkmak. pucepe axirişe kogamipinu: inekler dışarı çıktılar.
  • gamapsalu dışarı işemek. pencereşe gamapsu. pencereden dışarı işedi.
 
  Bugün 17328 ziyaretçi (22709 klik) kişi burdaydı!



 http://karadenizfiirtinasi.tr.gg/

A&0023305;lış Sayfası Yapın Sık Kullanılanlara Ekleyin E-Mail Yollayın


 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol