isiri, isiyi1. beyaz renkli püskülleri olan bir bitki. 2. arş. sapı kalın bir çayır türü. eskiden yatakların içine doldurularak döşek yapılan bir bitki türü.
i, yi soru sözcüğü. him on i? o mudur?
ica yarı olgunlaşmış incir. ica luği. yarı olgunlaşmış incir.
iüinaçxa,üiüinaçxa atn.,xp., taxaşxa meg.salı günü.
ilakveriark., laxeriarş. deli.
ili ğvala atn., ili xvalaark.1. sade kemik. 2. mec. çok zayıf.
ili kemik. ilepe guûroxu: kemikleri kırıldı.
iloni kemikli. iloni xorwi. kemikli et.
imbriatn. göz kararı, tahmini. imbrite: göz kararı ile.
imûi, ipti, ifti ilk, ilk önce. imûi ma, uüai si. önce ben, sonra sen.
imûineri, iptineri, iftineri ilk önceki.
ina, inana, ena, enana atn. şaşkınlık bildiren ünlem. oy anne.
inöi minöiatn. etkisiz olmak, tesiri olmamak. hiüu opşüomi do inöi minöi var mayu. o kadar yedim de tesiri olmadı.
ineri buz. otvas ineri üowibu. çatıdan buz sarktı.
ineroni buzlu.
ingsale xp., eksale, eksali ark. kuzen.
ini ark., atn., qinixp. soğuk. ini mayu: üşüdüm. ini colu: soğuk başladı. ini cari, ûu3a lu/ haüu mot oüuvelu: soğuk ekmek, sıcak ayran /ne kadar da uyumlu birbirine. ini wüari ôanda üarüalaşa var ulun (ark., dnot.): işler her zaman istenildiği gibi gitmez, papaz herzaman pilav yemez.
ini gedvalu ark. soğuk almak, soğuk algınlığı. ini gemadu: soğuk aldım.
ini papa atn., not. soğuk (kişiler için). ôoûe var di3ams, ini papa. hiç gülmez, soğuk biri.
ini wari eyonktaluatn., not. şok olmak, şaşırıp kalmak. vognis ini wari emanktu: anlayınca üzerime soğuk su aktı, şok oldum.
inüilixp., enöiliatn. iri bağ (ot bağı vs.). diveûu ar inüili. olurdu iri bir bağ.
inti üaüala atn.kış aylarında ağaca sarılı diken üzerinde biten ve yenebilen bir yemiş. Kuş gözü büyüklüğünde, kırmızı renkte ve çok az tatlı olur. genellikle kuşlar tarafından yenir.
inuvaarş., qinva xp.1. kış mevsimi. 2. soğuk havaların süreklilik göstermesi, uzun bir süre soğukların devam etmesi.
ipti, imûi, ifti ilk, önce, ilk önce. ipti si gâiri: önce seni gördüm.
iri1. herkes, elalem. iriş dulya ma komomoüides: herkesin işini bana yüklediler. 2. atn. tüm, hepsi. iri dulyape ma vikum: tüm işleri ben yapıyorum.
iri aroğordaatn.,irarti arş. alayi, hep birlikte, hep beraber. iri aroğorda mowixves: hep beraber ayaklandılar.
iri-xolo, mteli-xolo ark. tümü, hepsi, birlikte, hep beraber.
irote, mwea arş., iyya,ôanûaxp., ôanda atn. her zaman. irote oriwa warişa var ulun: her zaman her iş olmaz/ her zaman papaz pilav yemez.
isina1. gidilip birkaç gün gibi kısa sürede geri dönülen yer. 2. uçurum, dik kayalık, dağlık. 3. ark. küçük tepe, bayır. isinaşa bulu: küçük tepeye gidiyorum.
isinci, sile vi.ok. xuûalite isinci yokurdinaman: yay ile oku fırlatıyorlar.
isûiatn. bir bitki türü; aynı kökten çıkan çok ince ve çok sayıda yarım metre uzunluğunda dallara sahiptir.
isûiona �isûi� bitkisinin çok yetiştiği yer. pazar�da bir köy.
işûoni, iştoni (<tur. iç don) erkek donu.
iviatn., ivriarş. yol, iz.
ivi ogoru, gza ogoru atn., not. bir işe başlamak için yol aramak, işaret beklemek. Noğaşe olvaşi ivi gorums/gza gorums: çarşıya gitmenin yolunu arıyor.
iyoxp., dido ark., opşa atn. çok.
izmoce, ezmoce rüya. izmoces ma mâiru: rüyasında beni gördü.