jayla ark., mamjvale atn. bünyesinde süt renginde ve kıvamında sıvı bulunan bir bitki türü. Yem olarak ineklere verilir.
jgureri yanık, yanmış. jgureri cari: yanık, yanmış ekmek.
jile yukarısı, yukarı taraf. jile kelaxtu: yukarı çıktı.
jilemona atn., jimoüa ark. evin arka tarafı. dişüa jilemonas kelabğes: odunları evin arkasına yığdılar.
jilendo yukarıdan. jilendo ğeci mulun: yukarıdan domuz geliyor.
jilendoüele ark., jilenüale atn. yukarki taraf. didi txombuş jilendoüele miyondri. büyük kızılağacın yukarısında beni bekle.
jilendoni, jileni yukarıdaki. jilendoni txombuş melenüale. yukarıdaki kızıl ağacın karşısında.
jimoüa ark., jilemona atn. evin arka tarafı, evin arka tarafında kalan yer. jimoüa gza geğobu: evin arkasındaki yolu kapattı.
jin, cin üst. jin kexûi. yukarı çık.
jindole ark., jinüale atn. 1. üstte. 2. üzerinde, üstünde.
jindolen ark. jindo atn. üstten. jindolen gyowües: üstten aşağıya bakıyor.
jindoni üstteki. jindonepe kogeiği. üsttekileri aşağı indir.
jur, cur, juri iki. jur gvaxelu arti cuxvaûu: iki öptü bir de dişledi, ısırdı.
jureneçi kırk sayısı. jureneçi waneri deviyi. kırk yaşıma girdim.
jureneçidovit elli sayısı. jureneçidovit fara devuwvi. elli kez söyledim.
jurgoyoni atn. bir yumurtada iki sarı parçanın bulunması.
jurguroni 1. iki yürekli. 2. bir yumurtada iki sarı parçanın bulunması.
juri ti her ikisi, ikisi de. uwvi do juriti komoxûan: söyle de her ikisi gelsin.
jurşuroni ark., korbapşa atn., uxvene xp. hamile, gebe. jurşuroni nusa: hamile gelin.
Jurşuroni ark. 1. iki canlı, iki cana sahip olan. 2. iki can taşıyan.
jvala atn. uçak. jvala golulun: uçak geçiyor.
jvaleri ark. 1. rengi atmış, rengi bozulmuş, donuk. 2. ark. soluklaşmış, soluk, solgun.
jvana atn. uçuk, aklı bir karış havada olan kimse. jvana bozomota: uçuk kız.
jvareri 1. rüzgârla, elle ya da ayakla bitkilerin sağa sola yatırılmış hali. Jvareri ûuûucepunas txak mcumûu: yatmış/yatırılmış ısırganlıkta keçi otluyordu. 2. rüzgâr, el ya da ayakla bitkileri sağa sola yatırarak. Livadişe Lazuûepe jvareri jvareri goluluûu: tarladan mısırları sağa sola yatırarak geçiyordu.
jvaûeri 1. çubuk ya da benzeri bir araçla vurularak yere yatırılmış olan (bitki). Jvaûeri danâi: çubukla vurularak yere yatırılmış diken bitkisi. 2. çubuk ya da benzeri bir araçla vurarak. Lazuûepe jvaûeri jvaûeri kocelaxûu: mısırlara (sopa vb. ile) vura vura aşağıya doğru gitti. 3. Yere vurularak ya da sopa ile dövülerek başakları alınmış olan. Jvaûeri mdiüa: (yere vurularak) taneleri alınmış buğday.
|